SAĞ SABİT
İstanbul
10 Eylül, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    41.28
  • EURO
    48.40
  • ALTIN
    4833.8
  • BIST
    10.486
  • BTC
    111424.04$

Koronavirüs salgını: Milli Dayanışma Kampanyası nedir?

Koronavirüs salgını: Milli Dayanışma Kampanyası nedir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pazartesi akşamı açıkladığı, koronavirüs salgını sebebiyle ekonomik olarak zor duruma düşen vatandaşlara yardım etmek için başlattığı bağış kampanyasıyla ilgili merak edilen soruları derledik.

1- Milli Dayanışma Kampanyası’nın amacı nedir?

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart Pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında “Milli Dayanışma Kampanyası” adı altında bir bağış kampanyası başlatıldığını duyurdu.

Kampanyanın amacını da şu sözlerle açıkladı:

 

“Amacımız yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere alınan tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlarımıza ilave destek sağlamaktır.”

Konuşmasında öncelikle devletin aldığı önlemleri sayan Erdoğan, öğrencilerin kredilerinin ödenmeye devam edeceğini, işletmelerin ve ihracatçıların ödemelerinde ve yeni kredi alımlarında kolaylık yapıldığını, ihtiyaç sahibi 2 milyon haneye 1000’er TL yardım yapıldığını açıkladı.

Ardından “Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarında devletin öncülük edeceğini” söyleyerek vatandaşlardan gelen bağışların Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü üzerinden dağıtılacağı kampanyayı duyurdu.

Devletin de fonladığı bu vakfa vatandaşların yapacağı bağışlar, koronavirüs salgını zamanında devletin aldığı önlemler sebebiyle geliri azalan ya da tamamen kesilen kişilere yönelik fonları yetersiz kalan vakfın, daha çok kişiye ulaşabilmesine yardımcı olacak.

Kampanyanın sosyal medyadaki etiketi de “Biz bize yeteriz Türkiyem” olarak belirlendi.

Konuşmasının ardından Erdoğan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda da “Toplumun üç temel ayağı, devlet, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör, mümkün olan en yüksek fonu ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak istiyor. Ekonomik anlamda zarar gören ihtiyaç sahiplerine hep beraber ulaşalım.” diyerek yardım yapmak isteyen vatandaşlar için 5 farklı kamu bankasına ait IBAN numaralarını paylaştı.

2- Yardımlar hangi kurumlar aracılığıyla, nasıl dağıtılacak?

Erdoğan, yardımların 81 ilde ve her ilçede bulunan 1003 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla dağıtılacağını söyledi:

“Her ilimizde ve ilçemizde bulunan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı belirleyip bu yardımları kendilerine sunacağız. Gerekirse muhtarlıklarımızı da devreye alarak kampanyada toplanan paraların en doğru şekilde yerine ulaşmasını temin edeceğiz.”

Bu vakıflar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda bağlı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı. Ancak il ve ilçelerde vali ve kaymakamlara bağlı olarak çalıştığı için denetimleri Vakıflar Genel Müdürlüğü (Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı), İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılıyor. Vakfın bulunduğu her il ve ilçedeki mülki amir, vakfın tabii başkanı sayılıyor. Örneğin İstanbul’daki vakfın başkanı Vali Ali Yerlikaya. Ancak Ankara, İzmir gibi illerde farklı isimler vakıf başkanlığını görevini yürütüyor.

Kampanyayı da büyük oranda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı organize ediyor.

Kampanyanın yürütülmesinde görev alan yetkililerin BBC Türkçe’ye verdiği bilgiye göre bu kampanya için yapılan bağışlar, vakıfların genel bütçesinde toplanmayacak. 5 kamu bankasında açılan hesaplarda ayrıca toplanacak ve böylece diğer yardımlardan ayrılacak.

Ardından her ildeki ihtiyaca göre önce valilikler bünyesindeki, oradan kaymakamlıklar bünyesinde vakıflara dağıtılacak.

Bu vakıflar salgın öncesinde de başvuranlara ayni ve nakdi yardım yapıyordu. Her il için ayrılan bir tutar vardı. Bu tutarlar yine illerin nüfus yapısına göre ve gelen bağışların miktarı doğrultusunda benzer oranlarda artırılacak.

Salgın öncesinde bu vakıfların yaptığı yardımların yüzde 85’inden fazlası nakdi olarak yapılıyordu. Ancak koronavirüs salgını sebebiyle vatandaşların yapacağı bağışlardan sağlanan fonun büyük oranda sağlık ve gıda harcamalarına yardımcı olmak için ayni olarak, yani doğrudan ihtiyaç malzemeleri tedarik edilerek dağıtılması planlanıyor.

3- Kampanya ne kadar sürecek?

Yetkililerin verdiği bilgiye göre şu an için bir son tarih verilmedi, kampanyanın ucu açık. Ancak koronavirüsle mücadele kapsamıyla sınırlı olması planlandığı için salgın sona erdiğinde, yani ihtiyaç kalmadığında, zaten bağış gelmemeye başlayacağı ve kendiliğinden sona ereceği öngörülüyor.

Kampanya bir gün önce başladığı için bazı detaylar henüz netleştirilmedi. Salgının boyutlarının artması ya da azalması durumunda yeniden planlama yapılacak.

Ancak şu an için sağlık ve gıda malzemeleri gibi acil ihtiyaçların bir an önce karşılanmaya başlaması planlanıyor.

4- Yardımlar kimlere dağıtılacak?

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri, bugüne kadar yaptığı nakdi yardımları, başvuranları tek tek değerlendirerek sürdürüyordu.

İl ve ilçelerde mülkî idare amirleri, belediye başkanı, defterdar, millî eğitim müdürü, sağlık müdürü, gıda, tarım ve hayvancılık müdürü, aile ve sosyal politikalar müdürü, müftü, mal müdürü, sağlık grup başkanı, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve hayırsever vatandaşlar Mütevelli Heyetini oluşturuyor.

Her bir vakfın mütevelli heyeti, yardımların kimlere yapılacağını, niteliğini ve miktarını belirliyor.

Bugüne kadar devam eden sisteme göre başvuru sahiplerinin üzerinde mülkiyet olup olmadığına, gelirinin düzenli olup olmadığına ve ne kadar olduğuna, özetle muhtaçlık durumu kriterlerine bakılıyor. Başvuran kişinin beyanıyla sisteme kayıtlı bilgileri uyuşuyorsa nakdi yardım yapılıyor.

Koronavirüs salgını sebebiyle başlatılan yardım kampanyasında da aynı sistem devam ettirilecek.

Köy ve kasabalarda vakıf olmadığı için, buralarda halkla daha yakın ilişki içinde olan muhtarlar ihtiyaç sahiplerini kaymakamlık ve valiliklere bildirecek. İl ve ilçelerde her bir mahallede de muhtarların yardımına başvurulabilecek.

Ancak salgın süresince vatandaşların evlerinde kalması istendiği için, yardım yapılan kişinin alışverişe gitmesi yerine kampanya kapsamında toplanan bağışların daha çok ayni yardım olarak hanelere teslim edilmesi planlanıyor.

Ayni yardımlarda çok fazla kıstas aranmayacak. Bugüne kadar koronavirüs salgını sebebiyle oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grubu, 65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunduğu için evden çıkamayanların ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bu ihtiyaçları için yeterli geliri olmayan vatandaşların ihtiyaçları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri üzerinden karşılanıyordu. Vakıfların Vefa Sosyal Destek Grubu'na yaptığı yardım, vatandaşların bağışlarıyla artırılacak.

Bu yardımlar için kişilerin sosyal durumuna bakılmayacak.

5- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nın (SYDV) ödenekleri nereden sağlanıyor?

24Mart günü bir açıklama yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle, SYDV'lere her ay düzenli olarak aktardığımız kaynak tutarını 135 milyon liradan 180 milyon liraya çıkardık" dedi.

Selçuk, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan SYDV'lere "periyodik pay" kapsamında her ay düzenli olarak kaynak aktarımı yapıldığını söyledi.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun gelirleri; gelir ve kurumlar vergisinin yüzde 2,8’i, trafik para cezalarının yüzde 50’si, RTÜK gelirlerinin yüzde 15’i, bütçeye konulan ödenekler, Kanun ve Kararnamelerle kurulu bulunan veya kurulacak olan fonlardan Bakanlar Kurulu kararıyla %10'a kadar aktarılan gelirler ve her türlü bağışlardan sağlanıyor.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’na bu fondan bir miktar para aktarılıyor. Aynı zamanda işletme ve iştiraklerden elde edilen gelirler ve bağışlar da vakıflara veriliyor.

6- Kimler destek verdi, kimler eleştirdi?

Kampanyayı duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı görevi sebebiyle aldığı 7 aylık maaşını bağışlayacağını açıkladı.

Bazı bakanların 3, bazı bakanların 6 aylık maaşını bağışladığını, bazı bakanların ise ek bağışta bulunduğunu; Kabine üyelerinin toplam 5 milyon 200 liralık bağış yaptığını söyledi.

Ardından AKP’liler başta olmak üzere milletvekillerini bağış yapmaya çağırdı. Ramazan ayında zekat vermeyi planlayan vatandaşların da bu iş için ayırdığı parayı Nisan ayında başlayacak olan Ramazan’ı beklemeden bu kampanyaya bağışlamasını istedi.

Twitter'da da kampanyayla ilgili olarak #bizbizeyeteriztürkiyem ve #Dileniş Ertuğrul etiketleri trending başlıklar arasına girdi.

Ardından Twitter’da bazı milletvekili, bürokrat ve iş insanları, “bizbizeyeteriztürkiyem” etiketiyle bağış yaptığını duyurdu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli beş maaşını bağışlayacağını duyurdu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 10 milyon liralık destek verdiğini duyurdu.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, da, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “İstanbul Ticaret Odası olarak 5 milyon TL katkı sağlayacağız." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da 5 maaşını bağışlayacağını söyledi.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Yekta Saraç da tüm YÖK üyeleriyle birlikte birer aylık maaşlarını bağışlayacağını duyurdu. Ardından tüm rektörleri kampanyaya katılmaya çağırdı, bazı rektörler sosyal medya üzerinden kampanyaya katıldığını duyurdu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, Twitter hesabından "Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'na bir aylık maaşımı bağışlıyorum. Başkanlığımızın yöneticilerini, tüm il ve ilçe müftülerimizi ve tüm Diyanet teşkilatımızı bu anlamlı kampanyaya katılmaya davet ediyorum." paylaşımı yaptı.

Bazı şarkıcı ve oyuncular da kampanyaya destek verdi. AHBAP Derneği’nin kurucusu ve şarkıcı Haluk Levent 30 bin TL bağışladığını duyurdu.

Şarkıcı Mustafa Ceceli 50 bin TL ile, Seda Sayan da 100 bin TL ile kampanyaya destek verdiğini açıkladı.

Komedyen Şahan Gökbakar da bağış yaptığını duyurdu ancak miktar belirtmedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da, “83 milyonun yıllardır işsizlik fonu, vatandaşın vergileri, sosyal dayanışma fonuna verdiği paralar nasıl iç edildiyse artık, şimdi de vatandaşına İBAN veren İBAN’la da kalmayıp böylesi bir dönemde faizle borç! veren bir anlayış. Sosyal devlet mi o da ne? Bu zor dönemde devlet halkına el açmaz, kendisine açılan eli tutar ve vatandaşının yaralarını sarar” paylaşımı yaptı.

HDP milletvekili Ahmet Şık, “Yağma ve talan düzeninin suç ortakları çaldıklarını yerine koyarsa bağış kampanyasına ihtiyaç kalmaz.” ifadeleriyle kampanyayı eleştirdi.

Gazeteci Fatih Portakal, "Ulusa seslenişte vatandaşa müracaat çıktı. Devletin kasasında demek yeterli yedek akçe yok! Bir de acı taraf, yurttaşın üretimle sağlığı arasında seçim yapma zorunda bırakılması. Yıllar sonra üretmek akla geldi, ne yazık ki böyle bir durumda. Diyecek söz bulamıyorum." eleştirisinde bulundu.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.